FAREFFECT – YENİ ŞAFAK GAZETESİ

Gıda kurutma işinde yatırımcı patlaması: Hem sağlıklı hem de tasarruflu.
Pandemi döneminde kurutulmuş meyve ve sebzeye talebin katlanması, yerli ve yabancı girişimciyi gıda kurutma işine yöneltti. Çiftçiyi desteklemek için çeşitli teşviklerin çıkartıldığı alanda, ihracatın durdurulmasıyla üretici de elinde kalan ürünleri değerlendirmek için tesis kurma yoluna gitti. Almanya’da yaşayan Doğal Tedaviler Uzman Hekimi Kulem Arslan, Türkiye’de 10 milyon liralık yatırımla kuracağı tesisle bu alanın yeni yatırımcılarından sadece biri.

Yaşadığımız pandemi süreci bize gıda güvenliği konusunun önemini bir kez daha hatırlattı. İnsanlar artık kimyasal yiyecek ve gıdalara maruz kalmak istemiyor. Bu nedenle sağlıklı ürünlere yönelim de arttı. Hepimizin evlere kapanarak, ekmeğimizi bile kendimiz yaptığı bu dönemde, kurutulmuş meyve ve sebze pazarı talebin arttığı alanların başında geliyor.

Sektörde faaliyet gösteren Fareffect firması Genel Müdürü Mustafa Güngör, “Pandemi sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı saran bir durum oldu. Her kriz dönemimde mutlaka bir sektör ön plana çıkar. Bu salgın döneminde de meyve sebze kurutma işi ön plana çıktı” bilgisini paylaştı.

HER KESİM YATIRIM YAPMAK İÇİN KOŞTU

İnsanların bu süreçte alana yatırım yapmaya başladığını ifade eden Güngör, “Üretici, ellerinde kalan ürünleri değerlendirmek için tesisler kurma yoluna gitti. Sadece üretici değil devlette pandemiden bir ders çıkardı üreticinin zorda kalmaması için. Hem ekonomiyi hem de çiftçiyi desteklemek adına çeşitli teşvikler çıktı. Bizim makinelerimiz şu son dönemde çıkan desteklerin pek çoğunda yer alıyor” diye konuştu. Hayata geçirdikleri meyve sebze kurutma makinelerinin hedef kitlesinin sadece çiftçiler gibi görünse de aslında pek öyle olmadığını anlatan Mustafa Güngör, gıda kurutma işinin ticaret yapmak isteyen herkesin girdiği bir iş kolu olduğunu belirtti.

Fareffect Genel Müdürü Mustafa Güngör, “Pandemi sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı saran bir durum oldu. Her kriz döneminde mutlaka bir sektör ön plana çıkar. Bu salgın döneminde de meyve sebze kurutma işi ön plana çıktı” bilgisini paylaştı.

ÇİFTÇİ CESARETSİZ GİRİŞİMCİ CESUR

Sektörün belirli bir hedef kitlesi olmadığına işaret eden Güngör, “Çok değişik iş kollarında faaliyette bulunan firmalar bile bu işe girmeye başladı. Maalesef bizim çiftçilerimiz biraz cesaretsiz bu konuda. Onlar yapacakları işin daha az risk ve maliyetsiz olmasını istiyor. Bu yüzden de yapabilir miyim acaba korkuları olabiliyor” diye konuştu. Son zamanlarda gıda kurutma tesislerinin kurulumlarının arttığına dikkati çeken Mustafa Güngör, “Pek çok firma veya çiftçi bu işin gelecek 20-30 yılın yatırımı olduğunu görebiliyor. Üretici hem Türkiye’de hem de dünyada kurutulmuş meyve ve sebzenin farkına varıldığını görebiliyor. Mesela yurt dışında, bizim çerez yediğimiz gibi kurutulmuş meyve yeniyor” değerlendirmesinde bulundu.

10 MİLYON TL İLE 50 KİŞİYE İSTİHDAM

Almanya’da yaşayan Doğal Tedaviler Uzman Hekimi Kulem Arslan da, pandemi sürecinde alanın öneminin arttığına dikkati çekti. Arslan, Avrupa’ya olgunlaşmış meyve ve sebzeler geldiği için bunların yeteri kadar vitamin ve mineral ihtiyacını karşılaşmadığını belirtti. “Antalya’da gıda kurutma ve saklama alanında bir tesis kurma girişimimiz var. 1-10 milyon TL yatırımla, günlük 500 kilo kurutmayı düşünüyoruz, bunu 2 bin 500 tona kadar çıkaracağız. Başlangıçta 10 kişi istihdam etmeyi planlıyoruz sonrasında bu 50 kişiye kadar çıkacak” diyen Arslan, ürünlerin raf ömrünün ise iki yıl olacağını söyledi.

HEM SAĞLIKLI HEM DE TASARRUFLU

Gıda kurutma makinelerinin elektrik maliyeti açısından tasarruflu olduğunu anlatan Mustafa Güngör, diğer avantajın da ürünlerin herhangi bir kimyasala tabi tutulmaması olduğunu kaydetti. Aynı zamanda uygulama için harcanacak iş gücü ve zaman kaybı noktasında da makinenin önemli kazanım sağladığını söyleyen Güngör, “Ülke ekonomisine de bir katkı” diye konuştu.